Babası
bir papaz olan Tesla'nın annesi okuyup yazamamasına
karşın, halk arasında pratik ev gereçleri mucidi
olarak bilinirdi. Nikola'ya göre annesi, yaratıcı
dahi olmaya adaydı. Babası her zaman papaz olmasını
istiyordu, Tesla ise mühendislik okumayı istiyordu.
Tesla ölümcül bir hastalık sırasında mühendislik
okursam çok daha iyi olurum demiş, babası da onu
kıramamıştır. Annesinin de desteğine sahip Tesla,
fizik ve matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki
Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesi'nde
eğitimini sürdürdü. Yabancı teknik yapıtları
okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursunu
sürdürdü. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri
Almancaya ek olarak İngilizce, Fransızca ve
İtalyancayı da öğrendi.
Nikola
ailedeki beş çocuktan biriydi. Bir büyük erkek
kardeşi vardı ve adı Dane(Daniel) idi. Ağabeyi,
Nikola 5 yaşındayken vefat etmiştir. Vefat ettiği
sırada Dane, henüz 12 yaşındadır. Ağabeyinin nasıl
öldüğü hakkında iki iddia vardır: a) Abisi kiler
kapısının önündeyken Nikola onu itince öldü; b)
Yakın bir dostlarının hediye ettiği arap atı onu
yaraladı ve böyle öldü. Abisini henüz çocukken
kaybettiği için Tesla'da birçok takıntı oluşmuş ve
şizofreniye yakın belirtiler göstermiştir.
Fakat hiç kuşkusuz bu belirtiler Nikola'nın dehasına
4 kız kardeşi
vardı. Ailesi 1862 yılında
Gospić'e
göç etti. Tesla okula
Karlovac'ta
gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e
1875 yılında başladı burada elektrik
üzerine olan bilgisini arttırdı ancak
kişisel takıntıları ve asosyalliği
nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden
itibaren okulu bıraktı kimi çevreler
okulu bitirdiğini söylese de üniversite
Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878
ilk döneminden sonra devam etmediğini
bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini
keserek bir oto mühendislik firmasında
çalışmaya başlayan Tesla bu dönem
oldukça ağır bir depresyon dönemi
geçirdi. Daha sonra babasının isteği
üzerine
Prag'ta
Charles Ferdinand Üniversitesine başladı
1880 burada bir yaz dönemi öğretimine
devam etti ve babasının ölümü üzerine
okulu bıraktı. Sonra bir
Paris
telefon şirketinde çalışmaya başladı.
Burada
doğru akım
motorları ve dinamolar konusunda
geniş ve önemli tecrübeler edindi.
Oradayken çalıştığı döner makineleri
korumak için
regüle
edici kontrol cihazları icat etti.
-Buluşları
Florasan lambayı, neon ışıklarını, hızölçeri,
otomobillerdeki ateşleme sistemini, radarın
temellerini, elektron mikroskobunu ve mikrodalga
fırını da Nikola Tesla'nın icat ettiğini bilen
sayısı sınırlıdır.
Nicola Tesla'ya göre bu doğru akım uygulanan
doğru sistem değildir. Hem jeneratör (üreteç)
hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve
alternatif akımı tüm sistemde kullanmak daha akla
uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda
çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve Nicola
Tesla bu sorunu çok düşündü. 1882 Şubatında,
Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf
arkadaşı tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak
olan "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen
elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu
artık.
Daha sonradan tüm alternatif akım elektrik
sistemlerini tasarladı. Alternatörler, elektrik
enerjisinin ekonomik iletimi ve dağıtımı için
gerilim yükseltici ve alçaltıcı transformatörler ve
mekanik güç sağlamak için alternatif akım motorları.
Dünyanın her tarafında harcanıp giden su gücünün
bolluğundan esinlenip, gerekli olan yerlere enerji
dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük
gücün elde edilmesini tasarladı. Budapeşte'de "Bir
gün Niyagara Çağlayanını elektrik elde etmek
için kullanacağım" diyerek dinleyenleri şaşırttı.
AC Akım Jenaratörleri ve Motorları, radyo,
florasan, radar, MRI , laser teknolojisi, robot
teknolojisi, deprem makinesi Nicola Tesla'nın
teorileri kaynaklık edinilerek yaratılmış
projelerdir.
Kendi deyimiyle zihninde çakan şimşekler çoğu zaman
rehberi olmuştur. Bunlardan ışık patlamaları olarak
bahseder;
“
...Bu ışık patlamalarını hala zaman zaman yaşıyorum.
Yeni bir fikrin zihnimde parıldayıvermesi gibi
durumlarda ortaya çıkıyor. Ama artık eskisi kadar
heyecan verici değil bu, eskiye nazaran daha
etkisiz. Gözlerimi kapattığımda, ilk önce mutlaka
çok koyu ve tek tonlu bir mavi fon görüyorum. Tıpkı
açık ama yıldızsız bir gecede olduğu gibi. Birkaç
saniye içinde bu alan parıltılar saçan ve bana doğru
ilerleyen yeşil ışıltılarla doluyor. Neden sonra sağ
tarafımda birbirine paralel ve yakın ışınların
oluşturduğu iki ayrı sistem görüyorum. bu iki sistem
birbirleri ile dik açı oluşturacak şekilde
duruyorlar; sarı, yeşil ve altın renklerinin hakim
olmasına karşın, her türlü rengi içeriyorlar. Sonra
bu çizgiler daha da parlaklaşmaya başlıyor ve her
yere parıltılar saçan belirgin noktalar serpiliyor.
Bu resim yavaş yavaş görüntü alanımdan çıkıyor ve
sola doğru kayarak yok olup gidiyor, yerini pek de
hoş olmayan ölü bir griliğe bırakıyor. burayı
çabucak kabaran ve kendilerine canlı formlar vermeye
çalışıyormuş gibi duran bulutlar doldurmaya
başlıyor. İşin ilginç yanı şu ki, ikinci aşamaya
geçilinceye değin bu griliği belirgin bir şekle
benzetemiyorum. Her seferinde, uyuyakalmadan az
önce, gözlerimde kimi şeylerin ya da insanların
görüntüleri canlanıyor. onları gördüğüm anda
anlıyorum ki bilincimi yitirmek üzereyim. Eğer
ortaya çıkmıyorlarsa ya da bunu reddediyorlarsa
biliyorum ki bu uykusuz bir gece geçireceğim
anlamına geliyor... ”
O günlerde genellikle doğru akım, ısıtmaya,
aydınlatmaya, güç sağlamaya ve iletmeye en uygun
olarak bilinirdi. Fakat doğru akım direnç kayıpları
o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç
santralına gerek vardı. İlk akkor ampuller (110
Volt'ta), güç santralına yakın olsalar bile
parlak ve bir milden daha uzaklıktakiler ise
kaybolan güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı.
Elektrik mühendisliğini bırakıp, 1884'te cebinde
sadece 4 sentle New York'ta gemiden ayrıldı.
Tecrübesi onu doğru akım motorları ve dinamolardaki
komütatör sorunlar yaratan, gereksiz bir karışıklık
inandırmıştı. Doğru akım üretecinin bir komütatörle
dış devrede tamamen aynı yöne akan dalga dizileri
şeklinde alternatif akım oluşturduğunu gördü.
motorda dönme hareketini sağlayacak bir doğru akım
elde etmek için, yöntem tersine çevrilmeliydi. Her
elektrik motorunun endüvi'si, motora alternatif akım
beslemek için döndüğü anda manyetik yönlerini
değiştiren, döner komütatöre sahipti.
-Alternatif akım
Bir yıl boyunca,Tesla, bu yabancı ülkede açlıktan
korunmak için mücadele etti. Bir süre çukur kazarak
geçimini sağladı. Fakat birlikte çalıştığı çukur
kazıcı, Western Union'un ustası, yemek saatlerinde
Nicola Tesla' nın ilgilendiği yeni elektrik
sistemlerinin hayali tariflerini dinleyerek, bu konu
üzerinde bir plan yaptı. Nicola Tesla'yı A.K.Brown
adlı firmanın sahibiyle tanıştırdı. Nicola Tesla'nın
parlak planlarıyla büyülenerek, Brown ve bir ortağı
büyük bir atılım yapmaya karar verdiler. Ortaya
belirli bir miktar para koydular ve Nicola Tesla
Batı Broadway'de bir deney laboratuvarı kurdu. Orada
Nicola Tesla jeneratör, transformatörler,
iletim (transmisyon) hattı, motorlar ve ışıklar gibi
tasarladığı sistemlerin tümünün planlarını
hazırladı. Hatta iki ve üç fazlı sistemleri de
tasarladı.
Cornell Üniversitesi'nden Profesör W.A. Anthony yeni
alternatif akım sistemini sınadı ve derhal Nicola
Tesla'nın senkron motorunun en iyi doğru akım
motoruna eşit yeterlikte olduğunu açıkladı.
O zaman Nicola Tesla bütün kısımlara sahip tek bir
patent altında sistemini tescil ettirmek istedi.
Patent Bürosu her önemli fikir için ayrı bir
dilekçeyle başvurulmasında ısrar etti. Nicola Tesla,
1887'nin Kasım ve Aralığında dilekçelerini verdi ve
daha sonraki altı ayda yedi tane A.B.D. patenti
aldı. 1888 Nisan'ında çok fazlı sistemini de içeren
dört ayrı patent için başvurdu. Bunlar da hızla,
bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18 patent
daha aldı. Bunları, çeşitli Avrupa patentleri
izledi. Bu kadar hızla dağıtılan bu patent
çığırının, eşi görülmemişti. Fikirler ilginç ve bir
o kadar farklıydı, bir çelişme ya da bir tahmin
yoktu. Bu yüzden patentler tek bir tartışma bile
yapılmadan verildi.
Bu sırada Nicola Tesla, New York'da AIEE (Şimdiki
IEEE)'nin bir toplantısında çok gösterişli konferans
verip, tek ve çok fazlı alternatif akım
sistemlerinin gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri,
muazzam gelişmenin kapısını açarak, telle yapılan
elektrik enerjisi iletimindeki sınırlamaların
giderilmiş olduğunu gördüler.
George Westinghouse, Nicola Tesla'nın
laboratuvarlarına gitti ve Nicola Tesla ile tanıştı.
Westinghouse, "Alternatif akım patentleri için
bir
milyon dolar nakit ve ayrıca satış payı vereceğim"
diyerek teklifini yaptı. Satış payı, beygir gücü
başına 1 Dolar olmak üzere anlaştılar.
Ülke çapındaki Westinghouse yatırımlarının başarısı,
gelişen elektrik endüstrisinde rakip durumunu
korumak için General electric, Westinghouse'dan bir
lisans almak zorunda kaldı.
1890'da, uluslararası Niagara komisyonu elektrik
üretmek için, Niagara çağlayanının gücünü kullanmak
amacıyla çalışmaya başladı. Bilgin Lord Kelvin,
komisyonun başkanlığına atandı ve derhal doğru akım
sisteminin en iyi olacağına dair açıklamasını yaptı.
Fakat güç, 26 mil uzaklıktaki Buffalo'ya
iletilecekti. Bu durumda alternatif akımın
gerekliliğini kabul etti.
Westinghouse, on tane 5000 beygir gücündeki
hidroelektrik jeneratörü için ve General Electric
ise iletim hattı için kontrat yaptılar. Bu sistem
iletim hattı, yükseltici ve alçaltıcı
transformatörler Nicola Tesla'nın 2 faz projesine
uygundu. Hareket eden parçaları azaltmak için,
dıştan dönen alan ve içi sabit armatürlü, büyük
alternatörler planlanmıştı.
O zamana kadar bu büyüklükte bir proje yapılmadığı
için, bu tarihi proje heyecan yarattı. Dakikada 250
devir yapan, her biri 1775 Amper veren, 2250 Volt'luk
on büyük alternatör, iki fazlı 25 Hz (Hertz)'de 50
000 Beygir gücü veya 37 000 kW'lık çıkış
oluşturuyordu. Rotorların her biri, 3 metre çapında,
4,5 metre uzunluğunda (düşey jeneratörlerde 4,5
metre yükseklik) ve 34 ton ağırlığındaydı. Sabit
parçaların her biri 50 ton ağırlığındaydı. Gerilim,
iletim için 22.000 Volt'a çıkarıldı.
Nicola Tesla, alternatif akım ve yüksek frekansla
ilgili olarak aşağıdaki sözleri söylemiştir;
“
...Kendi alternatif akım ve yüksek frekans ile
ilgili "Frekans yüksek olduğu müddetçe yüksek
voltajlardaki alternatif akımlar derinin yüzeyinde,
herhangi bir yaralanmaya neden olmadan salınırlar.
ama bu amatörlerin becerebileceği bir şey değildir.
sinir dokularına nüfuz edebilecek miliamperler
öldürücü bir etki yaratabilir ama derinin üzerindeki
amperler kısa süreler için zarar vermez. Derinin
altına sızabilecek düşük akımlarsa, ister alternatif
ister doğru akım olsunlar, ölüme yol açabilir...”
-Uzaktan radyo kontrolü
Sonradan Telsiz denilen, radyo alanında Nicola
Tesla'nın öncülüğü, Mors koduyla yapılan
haberleşmeden de ileri gitti. 1898'de New York
şehrinin Madison Parkı'nda (Madison Square Garden)
telsiz ile uzaktan kontrola ait parlak bir gösteri
düzenledi. Geleneksel Elektrik Fuarının geliştiği
yer ve genellikle Barnum-Bailey sirkinin çalıştığı
büyük alanın ortasına büyük bir tank koydu ve suyla
doldurdu. Bu küçük gölün üzerine, yüzmesi için, 1
metre uzunluğunda anten direği olan bir tekne koydu.
Teknenin içinde bir radyo alıcısı vardı. Nicola
Tesla, seyircilerin isteği doğrultusunda ileri
gitme, sağa veya sola dönme, durma, geri gitme,
ışıkları yakıp söndürme gibi çeşitli şeyleri uzaktan
radyo kontrol sayesinde yaptı. Unutulmaz gösteri tüm
seyircileri hayran bıraktığı gibi günlük gazetelerin
ön sayfalarında yer aldı..
-Yüksek frekans öncülüğü
Nicola Tesla, araştırmalarında, yüksek gerilim ve
yüksek frekansın bilinmeyen alanlarına daha çok yer
verdi. Yüksek frekans cihazlarını kullanırken, bir
elini daima cebinde tutardı. Bütün laboratuvar
asistanlarına bu ön tedbiri almalarında ısrar ederdi
ve bu kural, bugüne kadar daima gerilim bakımından
tehlikeli cihaz etrafındaki uyanık araştırıcılar
tarafından da uygulanmaktadır. O zaman
yararlanılmamış olmasına rağmen, Nicola Tesla'nın
yüksek frekans ve yüksek gerilim alanındaki
keşifleri, modern elektroniğin yolunu açtı. Bir
yüksek frekans transformatörü ile (Nicola Tesla
Bobinleri - Nicola Tesla Coils) çıplak elinde
tuttuğu gazlı tüpü yakacak şekilde vücudundan, zarar
vermeden, yüksek gerilimli akım geçiriyordu. O
günlerde Nicola Tesla, aslında neon tüpünün ve
flüoresan tüpünün aydınlatmasını gösteriyordu.
Bazen, frekans aralığının alt ve üst kısımlarında
yaptığı denemeler, Nicola Tesla'yı keşfedilmemiş
bölgelere yöneltti. Mekanik ve fiziksel
titreşimlerle çalışırken, Houston Caddesindeki yeni
laboratuvarının etrafında hakiki bir depreme neden
oldu. Binanın doğal rezonans frekansına yaklaşan,
Nicola Tesla'nın mekanik osilatörü, eski binayı
sarsarak tehdit etti. Bir blok ileride, polis
karakolundaki eşya esrarengiz bir şekilde dans
etmeye başladı. Böylece, Nicola Tesla, rezonans,
vibrasyon ve "doğal 7 periyot"a ait matematiksel
teorileri ispatladı.
-Dünya çapında telsiz
Long Island'ın tepelik bölümünde, Wardenclyffe
yakınında yavaş yavaş yükselen garip yapı bütün
seyredenlerin ilgisini çekerdi. Tek parça olması
dışında, büyük bir mantara benzeyen yapı, yerdeki
kısmı geniş ve 62 metre yukarısındaki tepe noktasına
doğru daralan, kafes şeklinde bir iskelete sahipti.
Tepede 30 metre çapında bir yarım küreyle örtülüydü.
İskelet, bronzdan kalın civata ve bakır lamalarla
birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlardan
yapılmıştı. Yarım küre şeklindeki tepe, üstten
yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı. Tüm
yapıda demir metali yoktu.
Ünlü mimar Standford White, konuyla o kadar
ilgilendi ki, en iyi yardımcısı W. D. Crow'u
görevlendirerek proje işini ücretsiz yaptı. 34'üncü
caddedeki eski Waldorf-Astoria otelinde oturan
Nicola Tesla, hergün, taksiyle, çarklı araba
vapuruna binerek Long Island şehrine giderek,
oradan da Long Island demiryoluyla Shoreham'e
aktarma yaparak inşaata gidiyordu. Proje kontrolünün
aksamaması için, trenin yemek servisi onun için özel
yemek hazırlıyordu.
Büyük kulenin yakınında, 30 metre karelik tuğla bina
tamamlandığı zaman, Nicola Tesla Houston
caddesindeki laboratuarını binaya taşımaya başladı.
Bu sırada radyo frekans jeneratörleri ve onları
çalıştıran motorların yapımında üzücü bazı
gecikmelerle karşılaşıldı. Birkaç camcı, planları
hazır olan özel tüpleri şekillendirmeye
çalışıyorlardı.
-Dünya'nın en güçlü vericisi
Yüksek gerilim ve yüksek frekanslı elektrik iletimi
konusundaki araştırmalar, Nicola Tesla'yı Colorado
Springs yakınlarındaki bir dağın üzerine dünyanın en
güçlü radyo vericisini kurup çalıştırmaya
yöneltti. 60 metrelik direğin etrafında, 22,5 metre
çapında, hava çekirdekli transformatörü yaptı. İç
kısımdaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre
çapındaydı. Üreticisi, istasyondan birkaç mil
uzaklıkta bulunan enerjiyi kullanırken, Nicola Tesla
ilk insan yapımı şimşeği oluşturdu. Bir direğin
tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden, 30 metre
uzunluğunda, kulakları sağır eden şimşekler çaktı.
Ufka kadar gök gürültüsü işitildi. 100 milyon Volt
değerinde gerilim kullanılıyordu.
İlk denemesinde, vericideki güç jeneratörünü yaktı.
Fakat tamir ederek 26 mil uzağa, gücü telsiz ile
iletebilinceye dek deneylerine devam etti. O
uzaklıkta, toplam 10 kW'lık 200 tane akkor ampulü
yakmayı başardı. Daha sonra, kendi patentleriyle
meşhur olan Fritz Lowenstein, Nicola Tesla'nın
yardımcısı iken bu gösterişli başarıya şahit oldu.
1899'da alternatif akım patentleri için
Westinghouse'dan aldığı paranın sonunu harcadı.
Albay John Jacob Astor, onu mali yönden kurtarmaya
geldi ve Colorado Springs'deki denemeleri için
30.000 Dolar sağladı. Sonra bu para da bitti ve
Nicola Tesla New York'a geri döndü.
J.P. Morgan, gösterişli başarıları ve şahsiyeti
dolayısıyla, Nikola Tesla'nını hayranı olmuştu.
Nicola Tesla, kısa zamanda J.P. Morgan'ın sürekli
misafiri oldu. Kusursuz giyinişli, birkaç dilde
yaptığı kültürlü konuşması ve medeni davranışıyla
gösterişli centilmen Nicola Tesla, New York
sosyetesinin gözdesi oldu.
-İyonosfer çalışmaları, radar ve tribünler
Nicola Tesla dünyanın katmanlarından biri olan
iyonosferin insanlığın yararına kullanabileceğini
söyleyen ve bunu ispatlayan bilim adamıdır.
İyonosfer, 19. yüzyılda keşfedilmiştir, dünyanın
üzerinde bulunan üçüncü sıra katmandır ve Nicola
Tesla'yı ilgilendiren en önemli özelliği elektrik
enerjisinin ve radyo,ses ve elektro manyetik
dalgaların kablosuz olarak çok uzak bir noktadan
diğer noktaya taşımasını sağlamaktadır.
Nicola Tesla iyonosfer ile ilgili çok fazla
araştırma yaparak ilk radyo yayın merkezi ve
kablosuz elektrik taşıma merkezi olan Shoreham, Long
Island'da 1901 ile 1905 yılları arasında
Wardenclyffe Kulesini inşa eder.
-Radyo frekans alternatörü
1890'da Nicola Tesla yüksek frekans alternatif akım
üreteçlerini yapmıştı. 184 kutuplu olan bir tanesi
10 kHz'lik çıkış veriyordu. Daha sonra, 20 kHz'e
kadar yüksek frekansları elde etti. Ancak on yıl
kadar sonra 50 kW çıkışlı radyo frekans üretecini
Reginald Fessenden geliştirdi. Bu makine, General
Electric tarafından 200 kilo Watt'a çıkarıldı ve
Fessenden'in ilk alternatörlerini kuran, çalışmasını
kontrol eden adamın adı verilerek, Alexanderson
alternatörü satışa çıkarıldı.
Hemen hemen dünya kablolarının çoğunu elinde tutan
İngiliz işadamlarının, bu makineye ait patentleri
elde etmek üzere olduklarını görünce, A.B.D.
Donanmasının acele çağrısıyla "Radio Corporation of
America (RCA)" şirketi kuruldu. Yeni firmanın
1919'da kurulmasıyla, Marconi Wireless Telegraph Co.
of America firmasının güçlü fakat yetersiz, Marconi
kıvılcımlı vericileri, çok başarılı olan Radyo
Frekans alternatörleri ile yer değiştirdiler.
Birincisi N.J. New Brunswick'te kuruldu. 200 kilo
Watt'da ve 21,8 kilo Hertz frekanslı titreşim
oluşturdu ve ticari işte kullanıldı. Bu ilk,
sürekli, güvenilir Atlantik aşırı Radyo servisi idi.
Bu alternatörler, Nicola Tesla'nın kulesinin yerine,
Radyo merkezinin tüm güçlerini sağladı. Böylece
Nikola Tesla'nın Dünya çapında telsiz hayali, 30 yıl
sonra, icat ettiği vericinin kullanılmasıyla yeniden
gerçekleştirildi.
Tesla'nın ölümünden 5 ay sonra Amerikan Yüksek
Mahkemesi daha önce Amerikan Patent Ofisi tarafından
Marconi adına onaylanan kablosuz iletişim tekniğinin
geçersiz olduğuna ve patent hakkının Nikola Tesla'ya
ait olduğuna karar vermiştir.
-Uzaktan kumanda, kozmik ses dalgaları ve uzay
1898 yılında ilk defa uzaktan kumanda ile yönetim
sistemini bir araca uygulamıştır. Mayıs, 1898'de
Madison Square Garden'da dünyaya bu buluşunu
tanıtmıştır. Bahsi geçen araç su üstünde haraket
eden ve uzaktan kumanda ile yönetilebilen bir
bottur. Projelerinin tanıtımında afili yöntemler
uygulayan Nicola Tesla'yı izleyen herkes Nicola
Tesla'nın bunu beyin gücüyle yaptığına inanmıştır.
Daha sonra Nicola Tesla uzaktan kumandayı
açıklamıştır.
Bu buluşun üstüne New York Times gazetesinden
bir yazar Nicola Tesla'ya bu şekilde uzaktan kumanda
ile savaşan denizaltılar yapabilirsiniz demiştir.
Nicola Tesla ise bu "bir savaş aracı değil, robot
ırkının ilk temsilcisidir, yani insanlığın
hizmetinde kullanılabilecek onların işlerini
azaltarak yapacak mekanik adamdır" demiştir.
Bu buluş temel alınarak günümüzde uzaktan kumanda
ile kontrol edilebilen uzay mekikleri, uydular ve
çeşitli silahlar geliştirilmiştir. Günümüzdeki
uzaygemisi uzaktan kumanda merkezleri Nicola
Tesla'nın yöntemini uygulamaktadır.
Bir sene sonra Nicola Tesla uzaydaki hayatın varlığı
ile de yakından ilgilenmiş. Dünyada ilk defa 1899
yılının Mart ayında kendi labaratuarından uzaya ses
dalgaları göndermiştir. Uzaydan kozmik ses
dalgalarının kaydını yapmıştır. Bunun duyurusu
yaptığında bilim çevresinden ilgi ve destek
görememesinin sebebi o yıllarda kozmik radyo
dalgalarının bilim camiasında yeri olmamasıdır. 1917'nin Ağustos'unda
uzaktaki cisimlerin üzerine kısa dalga darbeleri
gönderip, yansıyan kısa dalga darbelerinin bir
flüoresan ekran üzerinde toplanmasıyla
izlenebileceklerini açıklamıştır.
-Kişiliği
Nicola
Tesla hiç evlenmedi. Bekar ve aseksüel
olmasının bilimsel yeteneklerine
yardımcı olduğunu düşünüyordu. Kolay
öfkelenen Nicola Tesla ile, Thomas
Edison Waterside Enerji Tesisi ve Allis
Charmes Fabrikasındaki araştırmalarında
onunla çalışan bazı mühendis ve
yardımcıları arasında ortaya çıkan
sürtüşme, aleyhine oldu. Bugün, düz
rotorlu Nicola Tesla
türbinlerinin sonucu hakkında hiçbir
bilgimiz yoktur.
Yıllar
geçtikçe, ondan, gittikçe daha az haber
alınmaya başlandı. Bazen gazeteci ve
biyografi yazarları onu arayıp röportaj
yapmak istiyorlardı. Gittikçe
garipleşti, gerçeklerden uzaklaştı,
aldatıcı hayalciliğe yöneldi. Not alma
alışkanlığı edinmemişti. Her zaman tüm
araştırma ve deneylerine ait tüm bilgiyi
aklında tutabildiğini iddia ve
ispat etti. 150 yıl yaşamaya kararlı
olduğunu ve 100 yaşının üstüne eriştiği
zaman, araştırma ve deneyleri sırasında
topladığı bütün bilgiyi etraflıca
anlatarak, anılarını yazacağını söyledi.
II. Dünya Savaşı sırasında öldüğü
zaman, kasasına askeri yöneticiler el
koydular ve kayıtların cinsine ait
herhangi bir şey duyulmadı.
Nicola
Tesla'nın kendine özgü bir tutarsızlığı
da, kendisine iki şeref unvanı verildiği
zaman ortaya çıktı. Birini reddetti.
1912'de Nikola Tesla ve
Thomas Edison'un 40.000 $'lık
Nobel Ödülü'nü paylaşmaya
seçildikleri açıklandı. Nicola Tesla, bu
ödülü de reddetti. Her nasılsa,
Thomas Edison'u sevenler tarafından
kurulan AIEE Edison madalyasını 1917'de
Nicola Tesla'ya layık görüldüğünde, bunu
kabul etmeye yanaşabildi.
...Beş
duyusunun aşırı hassalaşması ve bundan dolayı
çektiği sıkıntılar konusunda şöyle demiştir;
"Yakından ve uzaklardan gelen kükreyen sesler beni
korkuya sürüklüyordu ve bunların ne olduğunu bir
türlü ayırt edemiyordum. Güneş ışınlarının önü
periyodik olarak kesildiğinde bu beynim üzerinde
öylesine büyük bir güç alanı yaratıyordu ki
kendimden geçiyordum. Bir köprü ya da bunun gibi bir
yapının altından geçebilmek için tüm irademi
zorlamam gerekiyordu çünkü kafatasım üzerinde
dayanılmaz bir basınç hissediyordum. Karanlıkta bir
yarasa kadar duyarlı olabiliyordum, metrelerce
uzaklıktaki bir nesnenin varlığını alnımda
hissettiğim bir ürperti sayesinde fark
edebiliyordum...
-Nikola Tesla ve Thomas Edison
Nicola Tesla'nın aradığı fırsat ve şans kolayca
eline geçmedi. O zamanlar New York'da Pearl
caddesindeki ilk laboratuvarında akkor
lambası için pazar aramakla meşgul olan Thomas
Edison'a rastladığı zaman Nicola Tesla, gençlik
heyecanıyla, kendisinin bulduğu alternatif akım
sisteminin açıklamasını yaptı. Bu düşünceyi derhal
ve tamamen kestirip atan o büyük adam, "Sen teori
üzerinde vaktini harcıyorsun" dedi.
Tesla, Edison’a çalışmalarından ve AC akım planından
bahseder.Edison AC akımıyla fazla ilgilenmez ve
Tesla'ya bir görev verir.Tesla, Edison tarafından
kendisine verilen görevi her ne kadar sevmemiş olsa
da Edison'un kendisine labarotuar acmasını
sağlayacak kadar bir para ödeyeceğini öğrenince
görevi birkaç ay içinde tamamlar. DC santralindeki
sorunları çözmüştür. Edison’un kendisine söz verdiği
ücreti talep ettiğinde, Edison şaşırmış bir şekilde
“tam bir Amerikalı gibi düşünmeye başladığında
Amerikan şakalarından da anlayabileceğini” söyler ve
bir ücret ödemez. Tesla derhal istifa eder. Kısa
süren birlikte çalışma dönemini, uzun süreli bir
rekabet izleyecektir.
Nikola Tesla ve J.P. Morgan
1904 Mart'ı, Elektrik Dünyası ve Mühendisliği
Dergisinde, Nicola Tesla, Kanada Niyagara Enerji
firmasının telsiz enerji iletimi sistemini
uygulamasını istediğini ve bunun için 10 milyon
Volt'luk gerilimde 10.000 beygir gücü dağıtabilecek
bir sistem kullanmayı istediğini açıkladı.Niyagara
Projesi kâğıt üzerinde belirtilen gibi asla
gerçekleşmedi fakat küçük bir elektrik santrali
kuruldu. Fakat, gösterişli Long Island'ın kaderine
etki yaptı.
Tesla'nın en önemli projesi Kablosuz Enerji
İletişimi idi. 20 adet ampulü kablo olmadan 25 mil
uzaktan yakabildiği kayıtlara geçmiştir.
Nicola Tesla, ilk defa elektriğin bir kaynaktan
çevreye yayılarak kablosuz ve çok yüksek miktarlarda
iletimi söylemiştir. Kağıt üstünde bunu ispatlayan
Nicola Tesla daha sonra yaptığı deneylerle de bunu
göstermiştir. Kendisinin elinde kablosuz yanan bir
ampül tutan fotoğrafı bulunmaktadır. Bu projenin
patentini aldıktan sonra Nicola Tesla'nın en büyük
destekçisi J.P. Morgan bu kablosuz enerji iletimi
ile şirketin ekonomisinin batacağını anlamış ve
finansman desteğini kesmiştir. Eğer destek o gün
kesilmeseydi, günümüzde insanlar elektriği ücretsiz
bir şekilde kablosuz olarak kullanabilecekti.
-Öngörü Yeteneği
Bu sırada Elektroadam Nicola Tesla (1904), Mors
koduyla sınırlı olan büyük endüstrinin geleceğine
ait, uzak görüşünü açıklayan kuramsal broşürünü
yayınladı. Bu broşür, Nicola Tesla'nın kahin
olduğuna herkesi inandırdı. "Dünya çapında telsiz
sistemi"nde, çeşitli olanakları sağlayacak olan
özellikler açıklanıyordu. Broşürde, telgraf,
telefon, haber yayını, borsa görüşmeleri, deniz ve
hava trafiğine yardım, eğlence ve müzik yayını, saat
ayarı, resimli telgraf, telefoto ve teleks
hizmetleri ile, Nicola Tesla'nın sonradan oluşumunu
gördüğü radyo sitesi anlatılıyordu..
-Ölümü ve Sonrası
Sıradışı bir karaktere sahip olan Tesla, para
yönetiminde hiçbir zaman başarılı olamadı. Hayatının
son yıllarını borçlarından kaçmak için sürekli otel
değiştirerek geçirdi. 7 Ocak 1943 tarihinde 86
yaşındayken New Yorker Oteli'nin bir odasında
kalp yetmezliği sebebiyle hayata veda etti.
Ölmeden önce teleforce silahı adını verdiği bir
çalışma yürütmekte olan Tesla'nın bütün
dokümanlarına ABD hükümeti tarafından el konuldu.
Tesla'nın geride bıraktıkları ile en çok
ilişkilendirilen kurum Kaliforniya Teknoloji
Enstitüsü oldu. Tesla'dan geride kalanlar üzerinde
çalışmalara devam edildiği ve geliştirilen
teknolojiler olduğu söylentileri bulunmaktadır.
Kaynakça
-
http://tr.wikipedia.org
-
Seifer, "Wizard" sayfa.
7
- "http://www.tfcbooks.com/teslafaq/q&a_040.htm".
Twenty First Century Books, Breckenridge, CO.
-
Nicola Tesla, Gerçek Mucit
- Tesla, Anlaşılmamış Dahi, Margaret Cheney
-
Public Broadcasting Service'in "Master of
Lightning"ı.
Website
-
http://en.wikipedia.org/wiki/Nikola_tesla
-
Jonnes,
Jill. Elektrik İmparatorluğu
ISBN 0-375-75884-4. Sayfa.355
- Seifer, "Wizard" sayfa 378-380
- http://www.teslascience.org/pages/white.htm
- http://www.teslasociety.com/biography.htm
- Tesla, Nikola, "The True Wireless". Electrical
Experimenter, Mayıs 1919. (daha fazlası için pbs.org)
- Nikola Tesla Master of Lightning Documentary -
Copyright 2000 New Voyage Communications
- Jonnes, Jill. Elektrik Devletleri ISBN
0-375-75884-4. Sayfa 35
- Corum, K. L., J. F. Corum, "Nikola Tesla,
Lightning Observations, and Stationary Waves". 1994.
- O'Neill, "Prodigal Genius" sayfa 228-229
- BİLİM VE ÜTOPYA / Tesla / MART 2000/SAYI 69
SAYFA :7
- Biyografi.info Nikola Tesla Biyografisi
Bir söz: Başarının
çalışmaktan önce geldiği tek yer; sözlüktür.
Vidal Sassoon
|