|
Problemli çocuk yoktur. İlgilenilmeyen çocuk vardır!
“Hayırsız
evlat yoktur. Hayırsız ana-baba vardır.” derdi, bir
hocamız. Bu cümleyi ilk duyduğumda hem çok etkilendim
hem de kulağıma küpe ettim. Çocuğun kötüsü olmaz Allah
hayırlı ana-baba versin.
Çocuk
gördüğünü yapar. Bir alim der ki: “Kulaklar doydu,
gözler aç.” Bu söz herkes için geçerli. Nasihatler,
telkinler, tenkitler… bir yere kadar. Önemli olan
yaşantısıyla örnek olan, söylediğini yaşayan insan
olabilmektir.
İnsan kendi sıfatlarının çocuğudur. Çocuğun ailesi
kadar, okulu ve çevresi de önemlidir. O kadar yanlış
sözler, yanlış örnekler, yanlış yayınlar var ki çocuk
hemen onlara kapılır. Bu konularda çocuklarımızın
takibini acaba ne kadar yapabiliyoruz. İşte: “Disiplin
şiddet ile değil takip iledir” meselesi burada önem arz
ediyor. Çocuğa baskı ve şiddet ile davranış
kazandırılmaz. Onu takip etmek de dedektiflik değil,
iyiliğe yönlendirici, kötülükten men edici tutum ve
davranışla olur.
Bir şey artık alışkanlık haline gelmiş ne yazık ki.
Çocuklarımıza sigara içme, kötü arkadaş edinme, şuralara
gitme, şunu yapma… gibi sürekli olumsuzluk eki ile biten
cümleler kullanıyoruz. Peki sonra yapması gerekenleri
söylüyor muyuz? Duyguları mantığının önün de olan
çocuklarımız, mantığı duygularının önünde olan biz
yetişkinlerden yönlendirilmeye her zaman ihtiyaç
duyarlar. Ve bu da ancak bizlerin çocuklarımıza sürekli
eleştirel tavırla değil, yapıcı, onarıcı, olumsuz
davranışı iyi yöne kanalize eden tutumuzla meydana
gelecektir.
Çocuğa emredici tavırla yaklaşmayalım. O asker değil,
çocuktur. Çocuğa kızdığımız da “sen adam olmazsın” diyor
çocuğun çocukluğunu yaşamasına psikolojik engel koyup
adam yapmaya çalışıyoruz.Misafirlikte robot gibi çocuk,
ev de kardeşi ile didişmeyen abi, oyuncaklarını
dağıtmayan, üstünü batırmayan bireyler yetiştirmeye
çalışıyoruz. Bu tür çocuklar kısa vadede iyi gibi
gözükse de uzun vadede ciddi olumsuz sonuçlar çıkarır.
Hekimoğlu İsmail bir yazısında: Bizler evde basit
şeylerin kavgasını vererek evimizi çekilmez hale
getiriyoruz. Sonra da biraz büyüyünce evi terk
ediyorlar. Sebep biz büyükler!.. diyorlar ki; çocuk
evden kaçtı. O zaman şu soru sorulmalı: “Çocuk evde neyi
bulamadı? Gittiği yer de neyi arıyor?”
Problemli çocuk yoktur. İlgilenilmeyen çocuk vardır.
Peki siz hala çocuklarınızdan daha önemli nelerle
ilgileniyorsunuz?
Sinan
OLGUN
Rehber Öğretmeni |
|