|
Ruhsal zeka bütünlüktür.
Her şeyin bir bütünün parçalarından oluştuğunu anlamaktır.
Yüksek bir anlayış ve sevgi duygusu yaşar insan. Sadece insana
değil tüm canlılara karşı büyük bir sevgi hisseder.
Ruhsal Zeka= Varlık (Zeka+Benlik) denklemi ile
açıklanabilir. Ruhsal zeka canlılarda vardır ve zeka ile
benliğin bütünlüğünde oluşur. "Ruhsal zeka nedir (spiritüel zeka
sq nedir)" dediğimizde onun bir yönden de farkındalık olduğunu
unutmayalım.
Ruhsal zekâ, bilinmeyeni görünmeyeni algılayabilmek, yaşamda
görünenin ardında bir yaratılış amacı olduğunu sezebilmek ve
yaşamının merkezine bu amacı gerçekleştirebilme isteğini ve
gayretini koymaktır. Yaşamın doğumla başlayan ölümle biten bir
süreç olmadığını, öncesi ve sonrası olabileceğini, bedeninden
ayrıldığı zaman asıl varlığı olan özünün varolmayı sürdürdüğünü
fark edebilmektir. Üçüncü göz ya da gönül gözü diyebileceğimiz
bir algıyla varoluşun ardındaki yaratıcıyı hissedebilmek,
varoluşun güzelliğini ve kusursuzluğunu görebilmek ruhsal zekâya
bağlıdır.
Özünün ihtiyaçlarını anlamak, kendini geliştirebilmek, gönülce
olabilmek, sevebilmek, iradeli olabilmek, çalışkan olabilmek,
vicdanını duyabilmek gibi özünde gizli bulunan ruhsal erdem ve
hasletleri geliştirebilmek, yeni duyu ve yetenekleri ortaya
çıkarabilmek ruhsal zekânın işlevlerindendir. Soyut kavramları
anlayabilmek, soyut düşünebilmek, bilinmeyene açılan sorular
sorup cevaplara ulaşmak ve burada saymakla bitiremeyeceğimiz,
insanda bulunan nice potansiyel yetenek, ruhsal zekâ ile
keşfedilip geliştirilebilir.
Ruhsal zekânın kazanılması, çok yönlü eğitim ve çalışmalarla
olur. Önce düşüncenin özgürleşmesi, toplumsal koşullanmalardan
arınması gerekir. Aynı zamanda zihinsel ve bedensel sağlığa
zarar veren duygu ve alışkanlıklardan uzaklaşmak, zamanı verimli
kullanacak şekilde doğru bir yaşam tarzı edinmek gerekir ki
bunlar da ruhsal zekânın açılmasıyla mümkün olabilecek ve biz
değiştikçe inceleceklerdir.
- Altan Gürol -17.9.2013 *ruhsalboyut.com*
Ruhsal zekâ, varlığın birçok hayatlar boyunca yaşamı
deneyimleyerek kazandığı tekâmül neticesinde edindiği kavram ve
şuur genişliğidir. Ruhsal zekâ, bilgi, bilinç ve farkındalıkla
sebep ve sonuç ilişkilerini büyük oranda kestirmek ve tahmin
etmektir. Ortamı, süreci ve deneyim olasılıklarını görebilmek ve
ona göre yönünü belirleyebilmektir.
Ruhsal zekâ veya duygusal zekâ aynı anlam ve kavramları ifade
eder. Netice olarak meydana getirdiği etki, tepki ve sonuçlar
aynıdır. Ruhsal zekânın kaynağı öz bilinçtir. Dünyasal olan
günlük yaşamdaki mekanik zihni bilinçle bağlantılı değildir.
Duygusal veya ruhsal zekâ kaynak olarak öz bilinçle bağlantılı
olup, İlahi ve evrensel tesir, enerji ve bilgi akışındaki sebep
sonuç esaslarında etkinliğini gösterir. Dünyasal olan zihni
bilincin işleyişindeki neden, niçin ve niye sorgulamalarını
yaparak, sürekli değişim, dönüşüm ve gelişime tabi olan bütünsel
algılama ve anlayışın bilgi, bilinç ve farkındalığını ruhsal ve
duygusal olarak yaşar.
Ruhsal zekâ gen zincirleri arasındaki uzay zaman boşluklarında
bulunan bilgi porlarının etkinliği ile kişide bir kavram
oluşturur. Bu durum direk insanın tekâmülü ile ilgilidir.
Maddenin kaba ağır titreşimli şartlarından, gittikçe
seyyalleşen, şeffaflaşan veya süptilleşen, safhalara doğru algı,
farkındalık ve hassasiyette artar. Böylelikle Hassasiyeti
tekâmülüne göre artan insanın algılamaları da ona göre arttığı
için kendince bilgi, bilinç ve farkındalık oluşturur.
Allah inancı ve iman şeffaflaşmanın etki, tesir ve yansıması
oranında ortaya çıkar. Onun için ruhsal zekâ veya duygusal
zekânın en iyi göstergesi inanç ve imandır.
- Orhan Yarat -17.9.2013 *ruhsalboyut.com*
Ruhsal zekâ, şuur seviyemizin olaylar ve durumlar
karşısında doğru ilişkilendirme doğru kavrama, anlama, doğru
muhakeme etme, düşünme, bilgi ile doğru birleştirebilme
yetisidir. Bütün bu doğruların gerçekleşmesi ise sevgi enerjisi
ile mümkündür. Çünkü sevgi yoksa doğru yön kullanılamaz. Neyin
doğru olduğuna karar vermek için düşünen insan sevginin
hikmetini görür.
Dünya insanının ruhsal zekâsının en azından vicdanı ile
bağlantılı olduğunu, önce vicdanı tarafından tetiklendiğini
düşünebiliriz.
Eğer kişi sevgi realitesine yükselmeye çalışıyorsa ve sevgi
ahlakına uygun bir yaşam içindeyse ruhsal zekâsı "sevgi zekâsı"
olarak açılacak ve yükselecektir. Sevgi ahlakı zamanla görev
ahlakına yükselecek, sevgi zekâsı ise doğal olarak "görev
zekâsına" evrilecektir. Görev ahlakı "görev zekâsı" ile birlikte
gelişecektir. Ruhsal zekânın insan için tepe noktası "yaratıcı
zekâ" olması gerekir. Güneş Sistemini, Dünya'yı ve üzerindeki
her şeyi yaratmış olan, yeni yaratımlar için beklenen Yüksek
Yaratıcı Zekâ insanın Ruhsal Zekâ Piramidi'nin tepe noktasıdır.
Tebliğ ifadelerinde sıkça geçen "o bir esas", yani çeşitli şuur
alanlarından ve o alanlara has ahlak ve ruhsal zekâ
seviyelerinden geçerek yükselecek insanın ulaşabileceği tek olma
hali, kendisinden ayrı gördüğü kozmik zekânın tüm tezahürlerini
içerecektir.
Ruhsal zekâ ifadesi bütün bu saydığımız seviyeleri içerir ve her
safhada bir kudreti ifade eder. Konuya günlük konuşmalarda her
zaman kullandığımız sosyal zekâ veya matematik zekâsı gibi bir
anlayışla bakmayalım. Ruhsal zekâ vicdani seviyeden başlayarak
önce kendimize, sonra olaylara hâkimiyetimizi kazandıran,
insanlığa en mükemmel şekilde hizmet gücünü ve olanağını
sağlayan, ruhsal anlamda özgür olan, doğruluk yönünde her engeli
aşabilen çok farklı bir kudrettir, O'nun İzniyle parlayacak olan
bir nurdur.
- Güney Haştemoğlu -22.9.2013 *ruhsalboyut.com*
|