icat ve keşifler
 
 
|Ana Sayfa|   www.fencebilim.com                        
 
   
 
  'Lensin İcadı'
 

Dünya üzerindeki insanların yaklaşık %75'inde az ya da çok göz kusuru bulunmaktadır. Gözlük takan bir kişinin temel olarak iki temel beklentisi vardır. Birincisi iyi görebilmek ve güzel görünmek. Gözlük kullananlar nasıl göründüklerini merak etmişler, . Bu şikayet ve kaygılar lenslerin icadını gerektirmiştir. Lensler gözlük kadar yaygın olarak kullanılmamaktadır.
        

 

 
 

 

 
 

Lensler normal gözlükle düzeltilebilen bütün göz kusurlarında kullanılabilir. Tıpkı gözlük gibi göze gelen ışığı kırmak için göz önüne yerleştirilir. Lensten gelen hatalar,gözde temiz ve net bir görüntü elde etmek için lens tarafından oluşan hatalarla eşlenir. Gözlükte olduğu gibi, lenste de " İki yanlış bir doğrudur " kuralı geçerli.

Sert Lensler
1888’ de lens geliştirildi. Eugen Fick ve Eduard Kalt, hemen hemen aynı zamanlarda kontakt lens yardımıyla görme bozukluklarını çözdüklerini beyan etmişlerdi. Kontakt lenslerle birlikte gözlükler, güzellik vaat eden rakiplerine, yavaş yavaş yerlerini bırakmaya başladı.

(Özellikle midesi hassas olanlar ve kan, göz gibi şeylere bakamayanlar çok dikkatli olsunlar, çünkü bu buluş gerçekten ürkütücü)

Sert camdan yapılmış Fick'in lensleri bütün gözü kaplamak amacıyla gözküresinin yuvarlağı üzerinde acı verici bir şekilde yerleştiriliyordu! Çünkü Fick'in bu yuvarlağı ölçecek aleti yoktu ve her lens uzun bir deneme yanılma süresi sonunda göze uygulanabiliyordu. Bundan başka göz geçirgen olmayan cam örtü nedeniyle hava oksijeni ve gözyaşı kanallarından gözyaşını almamaktan ve sonuç olarak çabucak kuruyordu. Bunun sonucunda kişi birkaç saatte bir lensini çıkararak gözleri için solüsyon kullanmak zorunda kalıyordu.

Yarım yüzyıl sonra 1938'de oftalmologist Theodore Obrig, genellikle Plexiglass veya Lusit olarak adlandırılan saydam bir madde metil metakritilat plastiğinden ilk lensi yaptı. Obrig aynı zamanda lenslerin hızla uyumunu sağlayacak daha iyi bir gözölçüm metodu buldu. Bununla birlikte onun lensleri de hala gözün hassas dokusunu incitebiliyordu.

Bu rahatsızlığın yanında bir çift lensin pahalı olması cok az sayıda kişi tarafından kullanılmasına olanak veriyordu. Lens zamanla film yıldızlarının modellerinin ve atletlerinin ilgisini çekmeye başaldı.

1950' lerin başlarında şu anda kullanılan lenslere temelde çok benzeyen Cornea lenslerinin ortaya çıkışı büyük olay oldu. Çapı 10mm az olan ve en fazla 20 mm 'nin 1/25'i kalınlığındaki bu tip lenslerin sadece kornea'yı kaplıyor, Yani gözbebeğinin saydam dış tabakası ve çevresindeki renkli irisini örtüyordu. Bu tip lensler ince bir gözyaşı tabakasında yüzebilecek kadar hafif olduklarından göz yeterli oksijeni alabiliyor, dolayısıyla kişi bütün bir gün boyunca çıkarmayabiliyordu.

Ancak bu lensler yine de sert oldukları için uzun süren kullanımlarda kornea'da ciddi tahriş ve yaralanmalara yol açabiliyor, zaten günümüzde sert lens kullanımı da yok. ( Burada sert lens olarak adlandırılan, şimdiki uzun süreli kullanılan sert lens değildir )

Yumuşak Lensler
20 yıl sonra yumuşak lensler ortaya çıktı. Bu tip kontakt lensler göz şekline tamamen uyabilen yumuşak bir madde ve suyu kolayca absorblayabilecen hidrofilik plastikten yapılmışlardır.

Su oksijenin lenslerden geçirilmesinin sağlayarak gözün kurumasını önlemektedir. Bununla birlikte lensin kurumaması için özen gösterilmelidir. Araştırmacılar lenslerin su absorblama kapasitelerini yükseltecek şekilde geliştirdiler ve böylece göze büyük bir rahatlık sağlandı. 1970'lerin ortalarında birkaç firma haftalarca takılabilecek lensler ürettiklerini açıkladılar.

Uzun kullanımlı lensler olarak adlandırılan bu lenslerin sadece periyodik temizlenmeler için çıkarılmaları gerekiyordu. Bu konuda en yeni buluş olan 2 odaklı lensler geleneksel 2 odağın ayrı lensler üzerinde eşleştirilecek şekilde yerleştiriliyor. Lensin tepesi ile tabanı arasında bir ağrılık farkı bırakılarak göze daima doğru bir şekilde durması sağlanıyor.

 

Bir söz: Sultan, haksız olarak bir köylüden bir yumurta alsa, adamları köylünün tüm tavuklarını alır. (Sadi)