Üç günün
sonunda yedi kişi kaldık bizim bölükte!
Sonra onar er
verdiler ve çavuş yaptılar bizi.
Bir gün, Arıburnu'nda mevzilendik, düşmana durmadan ateş ediyoruz. Bir
ara baktım tetiği çekiyorum ama tüfek patlamıyor! Tam da zamanında bizim
bizim tüfek bozuldu herhalde, dedim kendi kendime.
Bizim siperde
bir arkadaş vardı, tüfekten iyi anlardı, ona seslendim;
-Bak hele be
arkadaş, benim tüfek bozuldu herhal ateş almıyor! Dedim..
O arkadaşım benden yana sööyle bir baktı;
- Ne bozulmuşu
be aretlik (arkadaş), senin tetiği çeken parmağın kopmuş! Dedi..
Meğer biz harp
ederken bir düşman kurşunu gelmiş, bizim parmağın yarısını almış
götürmüş ortasından!.. |