Kıssadan Hisse | |||||
|
|||||
' Ekmeğe Hürmet ' |
|||||
Yıllar önce Isparta taraflarında yaşayan bir gülyağı çıkartıcısı vardı. O yıl işleri oldukça iyi gitmiş ve tam kırk deve yükü gülyağı çıkartmıştı. Oğlunu da yanına çağırıp: Oğlum, bu yıl gülyağlarını sen satacaksın, ancak; bunları satın alan tek kişi olacak yani birkaç kişi ortaklaşa almayacak ve parayı da tek cinsten verecek. |
|||||
|
|||||
Oğlu yola çıkmış ama ümitsiz. Bu şartlarda bu gülyağını kim satın alır ki....Neyse aradan uzun zaman geçmiş gülyağını satamamış. Almak isteyen çok; ancak şartları okudunuz.. Bir gün biri çıkıp güyağını satın alacağını, şartları eksiksiz kabul ettiğini söylemiş. Ertesi gün gülyağını tarif edilen yere götürmüş ama oğlan hala duruma inanamıyor.... Kırk deve yükü gülyağı... Tek bir adam satın alıyor.... Tarif edilen yerde alıcıyı bir inşaatın başında bulmuş. Adam gülyağını koyacak yer göstermiş: Buraya güzel bir cami yaptırıyorum. Gülyağını da harçta suyun yerine kullanacağım. Yarın mü'minler güzel kokular içinde namaz kılsın....... Damlası bir altın eden gülyağları......... Aradan uzun yıllar geçmiş. Gülyağı çıkartıcısı o zenginin kim olduğunu görmek, o mübarekle tanışmak için yola çıkmış... Ee mübarek tabi o kadar gülyağını o amaçla harcamak....... Camiyi bulmuş ve namazdan sonra camiyi yaptıranı sormuş.'Aradığın kişide ne mal ne de mülk kaldı. İstersen onu falan hanın külhanında bulabilirsin' demişler.... Nitekim tarif edilen yerde çok perişan halde birini külhana odun atarken görünce gözyaşlarını tutamamış... Selam verdikten sonra içeri girip kendini tanıtmış ve niçin bu halde olduğunu sormuş ve onu kurtarmak istemiş. Adam: Ben bu duruma düşmeyi hak ettim.. Bir gün yine öğle namazından çıkmıştık. Yerde yarım dilim ekmek gördüm ve alıp hürmetle bir kenara koymam gerekti ama yapamadım. Çünkü artık halk arasında belli bir şanım vardı; eğilmeyi gururuma yediremedim ve ayağımla kenara itiverdim. Ne kaybettimse o saniyen sonra kaybettim... yıkıntılar, iflas.. hepsi geldi başıma... şimdi burada yarım ekmeğe karşılık iş buldum..... |
|||||
Bir söz: Teftiş edildiği vakit sevinen, tenkit edildiği vakit gülen mahluka büyük adam denir. Cemil Sena Ongun | |||||