Tanınmış gezgin Thomas Cook, bir
araştırma gezisi sırasında Atlas Okyanusu'nun issiz bir yerinde
çığlıklar atan milyonlarca kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gürdü.
Kulakları sağır edecek denli yüksek sesle çığlıklar atan kuşların
kimileri yoruldukça, kendilerini okyanusun dev dalgaları arasına
atıyorlardı. Onlar bu son hareketleriyle yaşamlarına son veriyorlar,
kendilerini okyanusun dalgalarına bırakırken çaresizlikten ölüme teslim
oluyorlardı. |
Bu olaya yalnızca Thomas Cook
değil, o bölgedeki balıkçılarda yıllardır tanık olmuşlardı. Kus
bilimcileri ise, yaptıkları araştırmalarda göçmen kuşların farklı
yönlerden gelerek okyanusta bu noktada birleştiklerini keşfediyorlar,
fakat onların, birbirleri peşi sıra kendilerini ölümün kucağına
atmalarının nedenini bir türlü çözemiyorlardı....
Gerçek geçtiğimiz yüzyılın ortalarında anlaşıldı. Bu trajik olayın
yaşandığı yerde bir zamanlar bir ada vardı. Göçmen kuşların göç yolu
üzerinde bulunan bu ada, bir deprem sonunda okyanusa gömülmüştü.
insanların yok olduğunun bile farkına varamadıkları ada, göç yollarının
ortasında kuşlar için vazgeçilmez "dinlenme" durağıydı. Kuşlar binlerce
yıllık kalıtımsal alışkanlıklarıyla adanın yerini bilmekteydiler..
Yıpratıcı uzun yolculuklarının ortasında biraz dinlenebilmek ve
toparlanabilmek için yine binlerce yıllık kalıtımsal güdüleriyle,
okyanusun ortasındaki adaya geliyorlardı ama...olması gereken yerde
adayı bulamayınca, yorgunluktan bitkin bedenlerini çığlık çığlığa
okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyorlardı...
Söz kendini toparlamaktan açılmışken soralım sizin hiç "kendinizi
toparlayacağınız" bir adanız oldu mu? Yasamın uzun "göç yollarında acaba
sizinde bir yudum taze soluk alabileceğiniz yolunuzun kalan bölümüne
dinç olarak devam etmenizi sağlayabileceğiniz bir adaya sahip
olabildiniz mi? Bir gün yerinde bulamadığımızda ise ona ille de ulaşmak
ve sığınmak için basınız dönercesine, dengeniz bozulurcasına çırpınıp
kanat çırptığınız bir ada oluşturabildiniz mi yaşamınızda kendinize? Her
şeyi sınırsızca paylaşabileceğiniz bir dost, yola birlikte çıkacak denli
güven duyduğunuz bir arkadaş, size her zaman huzur verecek bir eş,
ulaşmak için yıllardır uğraş verdiğiniz bir amaç edinebildiniz mi? Size
gelen size sığınan... sizin gittiğiniz, sizin sığındığınız sizin
bulduğunuz dostlarınızı bir düşünüverin. Sonra da gerçeği görüverin
gözlerinizle.... |