Tarih: 04 Ağustos 2019
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Viroloji Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem yürütücülüğünde Bülent
Ecevit Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Sözen ve ekiplerinin katılımıyla "Türkiye kemirici ve küçük
memelilerinde Hantavirüs varlığının ve dağılımının araştırılması"
konulu çalışma başlatıldı.
Araştırma kapsamında kemiricilerden insanlara bulaşan, ateş ve
kanama ile seyreden, böbrek yetmezliği nedeniyle ölümcül olabilen "Dobrava
Hantavirus İğneada", "Dobrava Hantavirus Giresun", "Puumala
Hantavirus Bartın", "Tuula Hantavirus Palandöken" adı verilen ve
insanlarda çok nadir rastlanan 4 virüs tespit edilerek bilim
dünyasına duyuruldu.
Sağlık Bakanlığının desteğiyle Türkiye'nin farklı üniversitelerinden
bilim insanlarının katılımıyla yürütülen projenin, virüsün teşhisi
ve destek tedavi sürecinin başlatılması açısından yaşamsal öneme
sahip olduğu bildirildi.
Virüsün teşhisi
Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2000
yılından bu yana hanta virüsüyle ilgili saha çalışması yaptığını ve
TÜBİTAK Projesi yürütücülüğünü üstlendiğini belirtti.
Hanta virüsünün, kemiricilerde özellikle fare popülasyonu içinde
salgın olması durumunda insanlara bulaşabildiğini dile getiren Öktem,
bu virüsün kanamalı ateş ve böbrek yetmezliğiyle giden enfeksiyona
yol açtığını bildirdi.
Öktem, virüsün kemiricilerdeki varlığını Türkiye'de ilk kez 2004
yılında Karadeniz ve Ege Bölgesi'ndeki çalışmalarda tespit
ettiklerini, 2009 yılında da Zonguldak ve Bartın'da insan
olgularıyla karşılaştıklarını aktardı.
Sağlık Bakanlığı ile temasa geçtiklerini anlatan Öktem, "Bu virüs
grubu dünyada biliniyordu. Biz Türkiye'deki alt türlerini,
versiyonlarını göstermiş olduk ve bulunduğu bölgelerin adını verdik.
Gen bankasına da bildirerek uluslararası literatürde yayınlanmasını
sağladık. Bu virüsün kökenlerini ilk kez dünyaya biz bildirmiş
olduk." dedi.
Öktem, son olarak 2019 yılında Tuula Hantavirus Palandöken'i tıp
dünyasına sunduklarını ifade etti.
Korunması çok kolay
Virüsün kemiricilere zarar vermediğini, kemiricilerin saçtığı
salgıların insanlara soluma yoluyla bulaştığını kaydeden Öktem,
"Özellikle farelerin salgılarından saçılıp havaya karışıp
solunduğunda insanda enfeksiyona yol açıyor." diye konuştu.
Öktem, virüsün bulaşmasının kemiricilerin bulunabileceği bölgede
basit bir maske kullanımıyla önlenebileceğine dikkati çekti.
Virüsün teşhisi ile tedavi yolunda önemli bir adım atıldığına da
işaret eden Öktem, "Teşhis boyutu çok önemli. Virüsün bilinen bir
tedavisi yok, erken teşhis edilirse destek tedaviyle bağışıklık
sistemi temizleninceye kadar hasta hayatta tutulabilir ve bir süre
sonra hasta kurtarılmış olur." ifadelerini kullandı.
Araştırmalarının yaşam koruyan bir özelliği olduğunu vurgulayan
Öktem, virüs insana geçmeden önce enfeksiyonun bulunduğu riskli
alanları saptadıklarını belirtti.
Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem, orman farelerinden geçen virüsün orman
işçilerine, orman mühendislerine bulaşabileceğini, tarla
farelerinden kaynaklanan virüsün de çiftçilere, avcılara
geçebileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı
-
www.aa.com.tr
|