Tarih: 25 Ocak 2020
Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Teknoloji Transfer Ofisi'nde
faaliyet gösteren bir firma, "mucize malzeme" olarak nitelendirilen
grafen sayesinde insansız hava araçlarının (İHA) dayanıklılığını
artırdı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının "Teknogirişim Sermayesi Desteği"
ile kurulan firma, 2015 yılından bu yana grafen takviyeli
endüstriyel ürün geliştirme çalışmaları yürütüyor.
Firma, çalışmaları kapsamında dünyada "mucize malzeme" olarak
nitelendirilen grafen takviyesiyle İHA'ların dayanıklılığını artıran
kompozit reçinesi geliştirdi. Bu reçinenin kullanımıyla İHA'ların
çekme-kopma dayanımı yüzde 50, tokluğu-çarpma dayanımı yüzde 130
artırıldı.
Hazerfen Kimya Malzeme ve Enerji Teknolojileri Sanayi Ticaret AŞ
Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Erdal Topaç, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, şirketin ağırlıklı olarak GTÜ'den bir grup bilim
insanını bir araya getiren teknoloji firması olduğunu ve grafen
teknolojileri üzerinde çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Grafenin sıra dışı üstün özellikleri dolayısıyla enerjiden sağlık ve
askeri alanlara son derece geniş bir kullanım alanı bulunduğunu
aktaran Topaç, yaklaşık 10 yıllık bir maziye sahip grafenle ilgili
milyonun üzerinde akademik yayın yapıldığını, 100 bine yakın patent
alındığını kaydetti.
"Mucize malzeme" olarak nitelendirilen grafen ve grafen
teknolojileriyle ilgili farklı alanlarda ürün geliştirme,
yerlileştirme ve millileştirmeye dönük birçok proje yürüttüklerini
vurgulayan Topaç, "İHA'lar ve genelde havacılık uygulamaları karbon
kumaş-epoksi nanokompozit veya normal tabakalı kompozitler
kullanılarak üretilirler. Biz de bu kompozitlerin reçinelerini
grafenle katkılayarak çekme-kopma dayanımını yüzde 50, genel
tokluk-çarpma dayanımını yüzde 130 arttırdık. Geliştirdiğimiz grafen
takviyeli reçine, GTÜ Havacılık Uzay Kulübü tarafından bir İHA'da
uygulandı." şeklinde konuştu.
"Bu daha dayanıklı İHA, daha hafif havacılık yapıları
demek"
Topaç, İHA'ların, hafif bir gövde üzerine dayanıklı bir kaplama
yapılarak üretildiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Bizim geliştirdiğimiz grafen katkılı reçine kullanılmadan önce
Havacılık Uzay Kulübü İHA'larının düşme, çarpma sonucunda sağlam
kalması pek mümkün olmuyordu. Geliştirdiğimiz reçine kullanıldıktan
sonra İHA, saatte 90 kilometre hızla arka arkaya 2 defa test
uçuşlarında çakılmasına rağmen yapısal bütünlüğünü koruyabildi. Bu
havacılık uygulamalarında, daha dayanıklı yapılar üretme imkanı
sağlayacak. Yeni hedefimiz aslında bu yüzde 130'u yüzde 600'e
çıkarmak. Özellikle havacılıkta delaminasyon direnci denilen
tabakaların birbirinden ayırmaya direncini gösteren bir ölçü var.
Biz onu 6 katına kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Şu anda yüzde
130'dayız. Bu daha dayanıklı İHA, daha hafif havacılık yapıları
demek aslında. Yani daha ince daha hafif yapılarla daha uzun uçuş
süreleri demek. Bu da çok büyük bir stratejik avantaj."
Mekanik mukavemetin yüzde 50 arttırılması, tokluğun yüzde 130
arttırılmasının, havacılıkta yaklaşık aynı oranlarda ağırlık
azalmasına tekabül edeceğini belirten Topaç, malzeme bilimine göre
çarpma dayanımlı artıyorsa tokluk artıyorsa sertliğin düşeceğini,
sertlik artıyorsa tokluğun düşeceğini aktardı.
Topaç, bu malzemenin girdiği yerde hem sertliği hem tokluğu aynı
anda yükseltebildiğini bildirdi.
"Bunu TAI ile projelendirmek istiyoruz"
Erdal Topaç, proje kapsamında çalışmaların 6 ay sürdüğünü, projenin
GTÜ'de akademisyenler ve Havacılık Uzay Kulübü iş birliğiyle
yürütüldüğünü belirtti.
Projeyle ilgili Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ/TAI) ile
bir ön görüşme gerçekleştirdiklerine işaret eden Topaç, "Aynı yapı
üzerinde kanatlarda çok ciddi aerodinamik sorun teşkil eden
buzlanmayı önleyici bir çözümle birlikte gittik. Şu anda
projelendirme aşamasındayız. İstanbul Teknik Üniversitesinden Zahit
Mecitoğlu, GTÜ'den Ahmet Sinan Öktem, İlyas Kandemir hocalarımız da
bu işin içerisinde olacaklar. Bunu TAI ile projelendirmek istiyoruz.
Buna dönük çalışmalar yapıyoruz. Genel olarak Türkiye'nin ürettiği
İHA'larda, diğer havacılık uygulamalarında kullanılabilsin diye.
Dünyada komple kompozit kasalı elektrikli otomobiller ticarileşmiş
durumda. Özellikle otomotiv sektöründe, yerli elektrikli otomobil
üretiminde kullanılabilsin diye böyle bir yapıyı daha da
geliştirmek, daha daha iyi noktalara taşımak istiyoruz."
değerlendirmesinde bulundu.
Sonuçları Nature dergisinde yayımlanan çalışmada algoritmanın,
mamogramları okurken, hastanın geçmişini bilmemesine rağmen iki
doktorun birlikte teşhis koyması kadar doğru sonuçlar elde ettiği
görüldü.
Yapay zekanın teşhislerinin tek bir doktorun koyduğu teşhisten daha
doğru olduğu tespit edildi.
Tek bir radyolog ile kıyaslandığında yapay zekanın hatalı pozitif
teşhis (mamogramın hatalı olarak anormal görülmesi) oranının yüzde
1,2, hatalı negatiflerinin de (kanserin gözden kaçırılması) yüzde
2,7 az olduğu belirtildi.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2018'de dünyada 627 bin kadın meme
kanserinden yaşamını yitirdi.
Etiketler:
İHA, GTÜ, grafen
Kaynak: Anadolu Ajansı
-
www.aa.com.tr
|